2/2735 Esas Sayılı Kanun Teklifi ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398. Maddesinde Yapılması Teklif Edilen Değişiklikler

2/2735 Esas Sayılı Kanun Teklifi ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398. Maddesinde Yapılması Teklif Edilen Değişiklikler

Yazdır

Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi 20 Mart 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuştur. 63 maddeden oluşan kanun teklifinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan birçok maddenin değiştirilmesi teklif edilmektedir. 

HMK’da yapılması teklif edilen önemli değişikliklerden biri; Kanunu’nun “Tedbire muhalefetin cezası” başlıklı 398. Maddesinde yapılması teklif edilen değişikliktir. Bilindiği üzere, söz konusu maddenin 1. Fıkrasının 1. Cümlesi Anayasa Mahkemesi’nin 11.7.2018 T., 2018/1 E. ve 2018/83 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş, iptal kararı 20 Kasım 2019 itibariyle yürürlüğe girmiştir.

İptal edilen düzenlemede ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kişilerin, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacağı yer almaktaydı.

Anayasa Mahkemesi, söz konusu maddeyi, Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırı bularak, ihtiyati tedbir kararına muhalefet edilmesi sebebiyle verilecek disiplin hapsinin yargılama usul ve esasları ile disiplin hapsi kararına karşı başvurulacak kanun yoluna ilişkin açık bir düzenlemenin yer almaması gerekçesiyle iptal etmişti.

Konuya ilişkin yayımladığımız (İngilizce) aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz: The Constitutional Court's Ruling Will Affect The Force of Preliminary Injunction Orders 

2/2735 esas sayılı Kanun Teklifi ile önerilen değişiklik ise aşağıdaki gibidir: 

MADDE 398 – (1) İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir.

(2) Şikâyet olunana, şikâyet dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saatini bildiren davetiye gönderilir. Davetiyede, savunma ve delillerini duruşma gününe kadar bildirmesi ve duruşmaya gelmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar verileceği ihtar edilir.

(3) Mahkeme duruşmaya gelen şikâyet olunana, 5271 sayılı Kanunun 147 inci maddesinde belirtilen haklarını hatırlatarak savunmasını alır.

(4) Mahkeme, dosyadaki delilleri değerlendirerek gerekli araştırmayı yapar. Yargılama sonunda şikâyet olunanın ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymadığı veya tedbir kararına aykırı davrandığı tespit edilirse, birinci fıkra uyarınca disiplin hapsi ile cezalandırılmasına; aksi takdirde şikâyetin reddine karar verilir.

(5) Taraflar, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde karara itiraz edebilir. İtirazı, o yerde hükmü veren mahkemenin birden fazla dairesinin bulunması halinde, numara olarak kendisinden sonra gelen daire; son numaralı daire için bir numaralı daire; o yerde hükmü veren mahkemenin tek dairesi bulunması halinde en yakın yerdeki aynı düzey ve sıfattaki mahkeme inceler. 

(6) İtiraz merci, bir hafta içinde kararını verir. Merci, itirazı yerinde görürse işin esası hakkında verir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

(7) Bu madde uyarınca verilen disiplin hapsi kararları kesinleşmeden infaz edilemez. Kesinleşen kararların infazı Cumhuriyet başsavcılığınca yapılır.

(8) Tedbir kararına aykırı davranışın sona ermesi veya tedbir kararının gereğinin yerine getirilmesi ya da şikâyetten vazgeçilmesi halinde, dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza düşer. 

(9) Disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilemez.         

Teklif edilen maddenin gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında belirtilen gerekçelere uygun olarak yeni bir düzenleme teklif edildiği ve teklif edilen yeni düzenlemede tedbire muhalefet edenlere ilişkin yargılama usulü, şikâyet edilenin hakları, verilebilecek kararlar, karara karşı itiraz süresi ve itiraz merci, kararın kesinleşmesi durumunda infazı yerine getirecek makam ve cezanın indirilebileceği hallere ilişkin usul ve esasların ayrıntılı şekilde düzenlendiği belirtilmektedir.

Anayasa Mahkemesi iptal kararında, iptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir. Ancak, söz konusu süre içerisinde kanun koyucu iptal kararının yaratacağı boşluğu doldurma girişiminde bulunmamıştır.

Anayasa Mahkemesinin kararı ile iptal edilen düzenleme yerine yeni bir düzenleme getirilmesi gereği açıktır. Bir önceki maddenin iptal edilmesiyle ihtiyati tedbire uymayan kişilere karşı herhangi bir yaptırım bulunmaması, ihtiyati tedbirin nihai amacını zedeler niteliktedir. Bu nedenle Kanun teklifinde ihtiyati tedbire muhalefet hallerinde uygulanacak yeni önerinin yerinde olduğu kanaatindeyiz.