Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi 20 Mart 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.
63 maddeden oluşan kanun teklifinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan birçok maddenin değiştirilmesi teklif edilmektedir. Bunun yanı sıra Kanun Teklifi; ihtiyati tedbire muhalefetin sonuçları, ticari davalarda uygulanan basit yargılama usulüne ilişkin parasal sınırın arttırılması gibi farklı kanunlarda yapılması teklif edilen değişiklikler de barındırmaktadır.
Kanun Teklifi’ndeki bir diğer öneri, dava şartı arabuluculuk olan uyuşmazlıkların kapsamının genişletilmesidir. Kanun Teklifi ile tüketici hakem heyetlerinin görevi kapsamında olmayan ve doğrudan tüketici mahkemelerinde açılması gereken davalarda da dava şartı arabuluculuk usulünün uygulanması teklif edilmektedir.
2/2735 esas sayılı Kanun Teklifi ile önerilen “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı değişiklik aşağıdaki gibidir:
MADDE 73/A- (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:
a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar.
b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar.
c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar.
ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar.
d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar.
(2) 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin onbirinci fıkrası tüketici aleyhine uygulanmaz.
(3) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları halinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Ancak belirtilen hallerde arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Tarifesinin Birinci Kısmına göre iki saatlik ücret tutarını geçemez.
(4) Arabuluculuk faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması halinde arabuluculuk ücreti, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedilir.
Arabuluculuk kapsamının genişletilerek, tüketici mahkemelerinde görülecek uyuşmazlıklarda, arabuluculuk dava şartının getirilmesi tüketici mahkemelerinin iş yükünü azaltacaktır. Ancak bu değişiklik önerisinin kabul edilmesi halinde, tüketiciler nezdinde bilinç oluşturulması önem arz ediyor. Aksi takdirde, değişiklikten haberdar olmayan ve çoğu zaman avukat tarafından temsil edilmeyen tüketicinin, yanlış hukuki çareye başvurarak zaman kaybetmesine neden olabilir.
Fikri mülkiyet davalarında arabuluculuk dava şartına ilişkin yayımladığımız makaleye buradan ulaşılabilirsiniz.